“(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O’na güvenip dayanırım. O yüce Arş’ın sahibidir.''
Tevbe-129
Bana Allah yeter diyebilmek..
Rabb'ine dönüp benim derdim var demek yerine derdine dönüp benim büyük Rabb'im var diyebilmek..
Darlıkta da bollukta da Allah'a güvenip dayanabilmek..
Gerçekten Rabb'imizi iyi tanımalı ve hiç bir derdin, hiç bir günahın O'nun rahmetinden büyük olamayacağını iyi bilmeliyiz. O'na daima tevekkül etmeliyiz.
Allah'a tevekkül, Kur-an naslarıyla sabittir.
“Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar.” (Al-i İmran 160)
“Allah; O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.” (Tağâbün 13 )
“(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. O'ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O'na güvenip dayanırım. O yüce Arş'ın sahibidir.” (Tevbe 129)
“Halbuki kim Allah'a dayanırsa, bilsin ki Allah mutlak galiptir, hikmet sahibidir” (Enfal 49 )
“Allah'a güven. Vekîl olarak Allah yeter.” (Ahzab 3)
“Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.” (Enfal 2)
“Ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan. O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını O'nun bilmesi yeter.” (Furkan 58)
“Sen O mutlak galip ve engin merhamet sahibine güvenip dayan” (Şuara 217 )
İşte bu ayetler, Allah'a tevekkül etmenin farz olduğuna kesin olarak delalet etmektedir. Çünkü bunlar, Allah'a tevekkül ile ilgili sarih emirler ihtiva ediyorlar. Ayrıca ayetlerde geçen tevekkül emri, “Allah, tevekkül edenleri sever” gibi karinelerle birlikte zikredilerek methedildiği için, daha da bir kesinlik kazanmaktadır.
''Ben Allah'a tevekkül ediyorum ancak hiç bir işim iyi gitmiyor'' belkide gereği gibi tevekkül edemediğimizden kaynaklıdır.Allah bilir,biz bilemeyiz. Ahmed ve Tirmizi’nin rivayet ettikleri bir hadis şöyledir:"Siz, hakkıyla Allah'a tevekkül etmiş olsaydınız, aç olarak yuvasından çıkan, tok olarak yuvalarına dönen kuşları rızıklandırdığı gibi Allah sizi de rızıklandırırdı.”
Bu deliller, tevekkül konusunda Müslümanların bir an bile tereddüt etmesine yer bırakmamaktadır.
Ayrıca doğru tevekkül anlayışı oturduğu yerden 'ben Allah'a tevekkül ettim' demek değildir.
''Her insanın amelini boynuna yükledik. Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.'' İsra/13
Sevgili Peygamberimiz, devesini başıboş bırakıp, tevekkül ettiğini söyleyen bir kişiye şu sözlerle uyarmıştır: "Önce deveni bağla, sonra Allah'a tevekkül et" (Tirmizi)
Rabbim bizi doğru şekilde tevekkül edebilenlerden eylesin..
Elhamdülillahirabilâlemin
Vessalatü vesselamu ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sabihi ecmâin
Kaynaklar; http://www.hilafet.com/dergi/H130-139/H139/tevekkul.htm
http://www.dinibil.com/default.asp?L=TR&mid=1550
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder